Domenech nasıl bir adam anlamak güç. 2006 ' da ittire ittire geldikleri finalin kredisini en sonunda tüketti. Donadoni' de çok farklı değil gerçi. Hollanda maçında Roma ortasahasını oturtup turnuvaya rezil başlamalarına neden olmuştu. En azından o hatasından döndü. Şimdi Domenech tarafına geri dönelim. Mutlak kazanman gereken bir maçtasın. Maçın henüz başında en büyük kozlarından biri olan Ribery sakatlanıyor. Yerine Nasri'yi almak zorunda kalıyorsun. Terslik bununla kalmıyor tabii. Stoper görevini ben nasıl yaparsam o kadar yapabilecek Abidal önüne geleni geçirme seanslarından birinde Toni'yi yere yığıyor. Hoop penaltı ve İtalyanlar 1-0 önde. 10 kişi kalıyorsun. Beraberliğin sana yetmediği ortada. Elin mecbur bütün riskleri alacaksın. Tabii Domenech beyefendi öyle düşünmüyor. Ribery'nin yerine ortasahanın yükünü çekmesi için oyuna aldığı Nasri'yi 16 dakika sonra çıkarıyor. Hem de yerine bir savunma oyuncusu alarak! Hem de o sırada oyunda iki tane ön libero varken. Bunun adı teknik direktörlük değildir ama başka her şeydir. Mesela bütün Fransız halkıyla dalga geçmektir. Maç sonrası Mehmet Özkan'ın müthiş bir yorumu var. Thierry Henry'nin, Ribery'nin böyle bir turnuva' nın çeyrek finalinde her zaman yeri vardır, Fransa milli takımının da her zaman yeri vardır; ama Domenech'in Fransa'sı nın yeri yoktur. Hatta kupada bile yeri yoktur diyor. Böyle bir oyun mentaliten varsa git Yunanistan'ın başına,onlar alışık zaten aman 6 defansla oynayalım anlayışına. Benzema' ya da değinmeden olmaz. İlk yarıda adeta takımı baltalayan isimdi. 2. yarıda bir tane nefis şutu var. Gerisinde de kim daha bencil yarışmasında gibi. Neticede 2002' deki hayal kırıklığının bir benzerini yaşadı Fransızlar. 3 maç; 0 galibiyet ve atılan sadece 1 gol. Tablo hiç iç açıcı değil. Yarın öbür gün yollarlar Domenech'i.
İtalyanlar öyle ya da böyle çeyrek finale çıkmayı garantilediler yine. Portakallar maça yatmayınca bu galibiyet onlara yetti. En çok Pirlo ve De Rossi'yi beğendim. Donadoni Cassano'yu şapkadan çıkardı ama vasatı aşamadı Sampdoria'lı. Aslında Luca Toni dünyaları kaçırmasa çok daha farklı bir skor alabilirlerdi. Attıkları şans golüne laf söyletmeyecek kadar oynadılar. Fakat Pirlo ve Gattuso cezalı duruma düştü. İspanya karşısında sezonun flaş ismi Aquilani'ye çok iş düşüyor. Şu anda onlar işin her şey güzel ama Luca Toni böyle kaçırmaya devam ederse dönüş biletini hazırlasınlar. İspanyollar hiç olmadığı kadar hırslı geliyor.
Stat: Letzigrund
Hakemler: Lubos Michel, Roman Slysko, Martin Balko (Slovakya)
Fransa: Coupet, Clerc, Gallas, Abidal, Evra, Govou (Dk. 66 Anelka), Toulalan, Makelele, Ribery (Dk. 10 Nasri) (Dk. 26 Boumsong), Henry, Benzema
İtalya: Buffon, Zambrotta, Chiellini, Panucci, Grosso, Pirlo (Dk. 55 Ambrosini), De Rossi, Gattuso (Dk. 82 Aquilani), Perrotta (Dk. 64 Camoranesi), Toni, Cassano
Goller: Dk. 25 Pirlo (penaltıdan), Dk. 62 De Rossi
Sarı Kartlar: Dk. 18 Evra, Dk. 47 Govou, Dk. 72 Boumsong (Fransa), Dk. 44 Pirlo, Dk. 45 Chiellini, Dk. 54 Gattuso (İtalya)
Kırmızı Kart: Dk. 24 Abidal (Fransa)
18 Haziran 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder