3 Temmuz 2008 Perşembe

Jukebox - 1

1- Hot Action Cop - Fever For The Flava

2 - The Beatles - Piggies

3- Billy Joel - Honesty

Daniel Alves

Sonics Oklahoma' ya

Katrina kasırgası Hornets'ı organizasyonunu Oklahoma'ya taşıdığında Oklahoma bir NBA takımına gayet güzel ev sahipliği yapabileceğini herkese göstermişti. Şehir halkı kısa süren o macerada Hornets'ı hiç yalnız bırakmamıştı. Hornets evine geri döndükten sonra da bu şehrin bir takımı hak ettiği konuşulmaya devam etti. Bir süredir Seattle'dan taşınmak için yer arayan Sonics organizasyonu ise 1 senedir devam eden çalışmaların sonucunda Oklahoma'ya taşınmaya kara verdi. Resmi açıklama dün yapıldı. Seattle halkına da teşekkür etmeyi ihmal etmediler tabii. İşin ekonomik boyutu biraz karışık ama. İptal edilen pek çok kontrat olduğu için herkes birbirine milyon dolarları dökecek. Kolay değil tabii şehir değiştirmek.

Oklahoma'daki Ford Center bundan sonra Sonics'in yeni evi.

David Stern de yaptığı açıklama da NBA' in Seattle şehrini birinci sınıf bir basketbol şehri olarak görmeye devam ettiğini ve yapılacak yeni ve modern bir salonla yeniden bir NBA takımına ev sahipliği yapabileceğini söyledi.

Aslında böyle durumlar taraftarlar için çok kötü bir durum. Mesela doğduğundan beri Sonics'i tutan bir taraftar ne yapsın? NBA böyle bir yer işte.

Peki adamların beğenmediği Key Arena gibi bir salon bizim ülkede var mı? Tabii ki hayır.

Boston Celtics #86

Her zaman Uğur Boral' a benzettiğim bir oyuncudur Semih Erden. Tip olarak değil tabii. İkisi de yetenekli olmalarına rağmen saha içinde yaptıkları hıyarlıklar saymakla bitmez. Takımı rezil de ederler vezir de; ancak Boston'da takımı rezil ya da vezir edecek durumu olmayacaktır. Rotasyonda fazla etkili bir rol üstleneceğini zannetmiyorum. Chris Mihm bu sene Lakers' ta ne kadar oynadıysa o kadar oynayacaktır muhtemelen ilk sezonunda. Kolay değil tabii NBA şampiyonuna gidiyor. Peki kariyerinin ilerleyen yıllarında önemli bir oyuncu olabilir mi? Neden olmasın.

Röportaj.

Keşke söylediklerini adam gibi çevirecek biri olsaymış bu arada. Vidyoyu izleyenler anlayacaktır ne dediğimi. Bostons nedir allahım?

ps: Kontratının son yılı olan gelecek sezonu da Fenerbahçe'de geçirip öyle gidecekmiş Semih.

Cristiano Ronaldo Tatilde

Yeniden Lippi

İtalya'nın "fiyasko" performansı Donadoni'ye kapıyı göstermişti. Çareyi 2006 da takımı Dünya şampiyonu yapan Lippi'ye dönmekte buldu İtalyanlar. İlk defa basının karşısına çıktı Lippi. İspanya'yı taklit etmeyeceğim dedi baba ilk basın toplantısında. Totti ve Nesta konusunda ise ısrarcı davranmayacağını ve kararlarına saygı duyduğunu söyledi; ama kapımız onlara her zaman açık demeyi de ihmal etmedi. "Son 2 sene milli takım için bir kayıp mıydı? Kesinlikle hayır, Donadoni pek çok yeni oyuncuyu milli takıma kazandırdı" diyerek de Donadoni' ye sahip çıktı. O ve ekibi 2010' da İtalyan futbolunu yeniden ayağa kaldırmaya çalışacaklar.
"I'll start where I left off"

Alves Barcelona' da

Akıllı adam Dani Alves. Basın toplantısına Katalanca konuşarak başlamış. Taraftarların kalbini ilk andan çaldı yani anlayacağınız. Barcelona 29 milyon Euro ödeyecek bu transfer için. Sezon içi ekstralarla 35 milyon'u buluyor. 2006-2007 sezonunda yapmıştı esas patlamasını. Büyük bir kupa kazanılmadığı takdirde sezon sonu ayrılacağı kesindi. Sevilla kupasız geçen sezonda Şampiyonlar Ligi vizesi de alamayınca yol gözükmüş oldu. Madrid'e gitmek mantıksızlık olurdu. Ramos'un olduğu yerde forma asla garanti değil. Dolayısıyla Barça'yı seçti. Messi-Alves ikilisi rakiplerin sol kanadını koridora çevirecek gibi. Bu transferin Deco'nun Chelsea' ye gidişi ile hiçbir alakası yoktur diye de sıkıştırmış yöneticiler arada. Ne alakası olacaksa.

"We have paid the market price for the best full-back in the world"
Joan Laporta

"It is very important to come to a club like this. It is a dream come true and a very special day for me."
Dani Alves

Yorumsuz - 5

2 Temmuz 2008 Çarşamba

Evvel Zaman Olur Ki #1 - Arnold Schwarzenegger

Galatasaray 2008-2009

Galatasaray Store formaları satışa sunmuş. Birinci ve ikinci formanın aynı sezonda kullanılması bence gereksiz olsa da ikisi de hoş tasarımlar. Geçen senenin formasındaki gudik şekillerden daha iyi bence. "Metin Oktay parçalı forma" demişler ilkine. Beyaz forma da fena durmuyor. Yalnız turuncu olanı ben hiç beğenmedim. Oldum olası formalarda böyle değişik arayışlara uyuzumdur. Özellikle Barcelona'nın o turuncu ve bizim turkuaz forma en iğrenç bulduklarımdır. Bu da hiç iç açıcı değil. Beğenen tabii ki vardır ama böyle alternatif şeyleri sevmiyorum.

1 Temmuz 2008 Salı

ABD Kampta

Amerika Birleşik Devletleri milli basketbol takımı Olimpiyat hazırlıklarına devam ediyor. Las Vegas taki kamptan sonra New York' a geçmişler. Bu sefer herkes işi sıkı tutuyor. Kadroda son yılların en iyi kadrosu zaten. 92 Dream Team inden sonraki en iyisi diyebiliriz hatta. Eğer takım olmayı başarabilirlerse Pekin'i dağıtamamaları için hiçbir neden göremiyorum ben.

2008 Olimpiyatları Kadrosu:
Carmelo Anthony (Denver Nuggets)
Carlos Boozer (Utah Jazz)
Chris Bosh (Toronto Raptors)
Kobe Bryant (Los Angeles Lakers)
Dwight Howard (Orlando Magic)
LeBron James (Cleveland Cavaliers)
Jason Kidd (Dallas Mavericks)
Chris Paul (New Orleans Hornets)
Tayshaun Prince (Detroit Pistons)
Michael Redd (Milwaukee Bucks)
Dwyane Wade (Miami Heat)
Deron Williams (Utah Jazz)

Duke Üniversitesinin efsanevi koçu Mike Krzyzewski takımın "head coach" u. Yardımcıları Jim Boeheim, Mike D’Antoni ve Nate McMillan.

Hesap Kesme Zamanı

Şampiyonlar Ligi ön elemelerinin ilk ayak kuraları bugün çekildi. Tanıdık bir isim bekliyor bizleri. 99 da Pendik benzeri bir darbe vuran MTK, yeniden Fenerbahçe'nin rakibi. O günün koşullarıyla bugünkiler bir değil tabii. Turu zorlanmadan geçeceğimizi düşünüyorum ama gönül ister ki Kadıköy' de bir fark atsak da hesabı kesmiş olsak. Fenerbahçe'nin dışında Rangers, Olympiakos ve Basel bugün çekilen kuranın kayda değer takımları.

Danke Jungs!

Saving The Planet Starts With Saving Paper


Advertising Agency: Saatchi & Saatchi, Copenhagen, Denmark Creative Director: Simon Wooller Art Directors / Copywriters: Cliff Kagawa Holm, Silas Jansson Release: April 2007

Home Sweet Home

30 Haziran 2008 Pazartesi

UEFA 'nın Kadrosu

UEFA turnuvanın en iyi oyuncularını seçmiş. Turnuvaya her takımın katıldığı rakam olan 23 ü benimsemişler seçerken. Ramos 'u oraya koymayan zihniyete tükürmek lazım. Bosingwa ve Lahm haketmiyor bence savunma karmasını. Orta alanda da Schweinsteiger'in olmamasına anlam veremedim. "Sarı civciv" ve Arda, Fabregas ile Ballack'ın yerine girebilirlerdi. Forvette ise Torres'in yerine Semih'i koyardım ben. Baştan aşağı yıkama-yağlama kokuyor bu kadro yahu. En iyi oyuncu olarak Xavi'yi seçmişler. Ona kimsenin bir itirazı olmaz da bence Arshavin.

Kaleciler: Gianluigi Buffon (Italy), Iker Casillas (Spain), Edwin van der Sar (Netherlands).

Savunmalar: Bosingwa (Portugal), Philipp Lahm (Germany), Carlos Marchena (Spain), Pepe (Portugal), Carles Puyol (Spain), Yuri Zhirkov (Russia).

Orta Sahalar: Hamit Altıntop (Turkey), Luka Modrić (Croatia), Marcos Senna (Spain), Xavi Hernández (Spain), Konstantin Zyryanov (Russia), Michael Ballack (Germany), Cesc Fàbregas (Spain), Andrés Iniesta (Spain), Lukas Podolski (Germany), Wesley Sneijder (Netherlands).

Forvetler: Andrei Arshavin (Russia), Roman Pavlyuchenko (Russia), Fernando Torres (Spain), David Villa (Spain)

Marca

Euro 2008 'in Ardından

Her turnuvanın sonunda aynı şeyi diyoruz, "ne kadar da çabuk geçti". Mühim olan nasıl geçtiği ama. 3 ay oynanacak bir Euro 2004 e tercih etmeyecek insan var mıdır bu turnuvayı? 2004 ün defans ağırlıklı sıkıcı turnuvasının tam tersi oldu bu sefer. İzleyen herkes keyif almıştır muhtemelen. Şampiyon da son yıllarda gördüğüm en komple takım İspanya oldu. Rusya ve Türkiye bu turnuvanın güzel sürprizleriydi. Hollanda her zamankinden de fiyakalı başlamasına rağmen sonunu yine iyi getiremedi. Arshavin duvarına tosladılar. Dünya Kupası finalistleri Fransa ve İtalya çöktüler. Donadoni ve Domenech'e kapı gösterildi. Aslında esas çöken grupta "0" çeken Yunanistan ve Rehhagel'di. İyi de oldu çöktükleri. Avusturya kendisiyle dalga geçenlerin yüzünü oyunu ve mücadelesiyle kızarttı ama bunu maç skorlarına yansıtamayınca 1 puanda kaldı. Tarihe en kötü ev sahibi olarak geçmiş oldular o bir puanla. Hırvatistan benim turnuva öncesi çok şey beklediğim bir takımdı. Onlar da Türk büyüsüne takıldılar. Almanlar iyi gözükmeselerde her turnuvada olduğu gibi yine derece elde etmeyi başardılar. Arshavin benim izlemekten en keyif aldığım oyuncuydu.

Bu denli iyi oyuncunun çıktığı bir turnuvada en iyi 11 yapmak kolay olmaz ama bir deneyelim. Artık İspanyollar için bir efsane haline gelen Casillas kalede. Ramos'u buraya almazsak odunla dövülmeyi hak ediyoruzdur. Stoperde Puyol'u hiç düşünmeden koyarım. Yanına gelecek adam Chiellini mi Marchena mı karar vermek zor. Chiellini'yi alalım Marchena' yı kulübeye yollayalım. Sol bekte Zhirkov İspanya maçı dışında çok iyidi. Yedeğine oradan van Bronchorst. Savunma 4 lüsünün önüne Senna'yı bir koymak lazım. Onun önü karışık işte. Sneijder, Podolski, Schweinsteiger, Xavi, Iniesta, Silva biraz da Hamit iyiydiler. Aslında İspanyol orta sahasını buraya toptan koysak sırıtmazlar ama bireysel olarak değerlendirme yaptığım için Podolski, Schweinsteiger ve Sneijder' i alıyorum. İspanyollar'a haksızlık olur bu ama ne yapalım. İleride Arshavin banko. Yanına Semih mi, Villa mı, Pavlyuchenko mu karar veremedim. Semih 'in attığı goller diğerlerine göre daha kritik olduğu için onu seçiyorum. Villa o 3 golü tek maçta atmasa onu koyardım ama dediğim gibi gollerin geldiği anların önemi yüzünden Semih'i koyuyorum.

Casillas
Ramos-Puyol-Chiellini-Zhirkov
Senna
Schweinsteiger-Sneijder-Podolski
Semih-Arshavin
Yedekler: Xavi, Iniesta, Silva, van Bronckhorst, Marchena, Villa, Pavlyuchenko.
Turnuvada hayal kırklığı yaratanlar deyince aklıma ilk Toni, Gomez, Henry, Ronaldo, Perrotta, Nikopolidis isimleri geliyor.
İnşallah 2010 da bundan da güzel ve keyifli bir turnuva izleriz.

Rafael Nadal Londra'da Coşuyor

44 Yıllık Bekleyişi Bitiren An

Campeones!

Uzun yıllardır bu denli hak eden bir takımın böyle büyük bir kupayı kazanması görülmemiştir sanırım. İspanyollar turnuvanın başından sonuna kadar her maçta üst düzey oynadılar. Turnuva boyunca bölgesinde sırıtan hiçbir oyuncuları olmadı. Finalde de Almanlara sahayı dar ettiler. zaten. 1-0 lık skora aldanmamak lazım. Maçın ilk 10 dakikası ve Kuranyi girdikten sonraki cesaretle yine bir 10 dakikalık kurulan baskı dışında bir varlığı yok Almanların. Aragones kurt hoca, o baskılara bir cevabı hep oldu. İspanyol orta sahası makina gibi. Asıyla yedeğiyle hemde. Rakibi ortada bitiriyorlar her maçta. Villa'nın yokluğu sorun yaratmayacak gibiydi; ama Fabregas bekleneni veremeyince aradılar. Torres'i attığı o gol olmasa hayal kırıklığı listesine koyabilirim. Biraz da Aragones'in onu 80 olmadan oyundan çıkarma takıntısının etkisi olsa da bu turnuvada çok iyi oynadığı söylenemez. Tabii attığı gol söylenecek bütün olumsuz lafları çöpe atmaya yeter de artar bile. Lahm'ı paçoza çevirdi. Senna-Xavi-İniesta üçlüsü her zamanki gibi çok iyidi. Zaten bu takımın oturmuş bir sistemi var. Belli bir seviyenin altına da hiç düşmüyorlar.

Alman tarafı ise pek iç açıcı değil. Arshavin' den sonra Podolski 'ye de nefes aldırmadı İspanyollar. Ballack 2 gündür antreman yapmıyor, çok etkisizdi. Maçtan önce herkesin ortak bir görüşü vardı, "Almanlar pozisyonları duran toplardan bulur". Schweinsteiger bütün duran topları dağa taşa atınca oradan da etkili olamadılar. Metzelder'e tahammül etmek gerçek bir sabır seviyesi istiyor. Ben sayamadım kaç defa ama en az 3 kere topla ileri fırları,kaptırdı ve takımına kontra atak yedirdi. Antrenör ben olsam bu maçın kasedini kafasına vururdum. Löw çift forvete dönerek zaten sallanan Alman ortasahasını çökertti. Kuranyi hayatımda gördüğüm en "tıraş" forvet. Overrated ların kralı. Gomez desen zaten turnuvanın en kötü 11 inin banko oyuncusu. Hal böyle olunca yenilgi de kaçınılmaz oldu zaten. Fark yemediklerine dua tsinler.

44 yıllık hasreti dindirmiş oldu İspanyollar. 2010 un da kafadan favorisi şu anda İspanya. Kadro genç zaten, yolları daha uzun. Turnuvanın yıldızı Ramos maçtan sonra Puerta'nın resminin olduğu t-shirt le "büyük adamsın " dedirtti. Platini madalyasını verirken Ballack' a artık 1. ol kardeşim türü bir şeyler söyledi sanırsam. 70 lik Aragones'i havaya fırlatıyordu en son İspanyollar.

STAT: Ernst Happel
HAKEM: Roberto Rosetti

ALMANYA: Lehmann, Friedrich, Mertesacker, Metzelder, Lahm (dk.46 Jansen), Schweinsteiger, Frings, Ballack, Hitzlsperger (dk.58 Kuranyi), Podolski, Klose (dk.78 Gomes)
İSPANYA: Casillas, Ramos, Puyol, Marchena, Capdevila, Senna, Iniesta, Xavi , Silva, Fabregas (dk.63 Alonso), Torres (dk.78 Guiza)

GOL: Torres (dk. 33)
SARI KART: Ballack,Kuranyi (Almanya) Casillas, Torres (İspanya)