28 Haziran 2008 Cumartesi

Change

Chicagolu lar senatörlerinin Demokrat Parti başkan adayı olmasından ve piyangodan çıkan 1. sıra draft hakkından oldukça memnun gözüküyorlar. Derrick Rose kadrolarına iyi bir takviye olacaktır kanımca. Fotoğrafta görüldüğü gibi takımdaki revizyonu Obama'nın seçim sloganı ile harmanlayıp 7. şampiyonluğu kovalayacaklar önümüzdeki yıllarda.

Change
We Can Believe In

NBA Draft 2008 New York

1. Round

1 Chicago - Derrick Rose
2 Miami - Michael Beasley
3 Minnesota - O.J. Mayo
4 Seattle - Russell Westbrook
5 Memphis - Kevin Love
6 New York - Danilo Gallinari
7 LA Clippers - Eric Gordon
8 Milwaukee - Joe Alexander
9 Charlotte - D.J. Augustin
10 New Jersey - Brook Lopez
11 Indiana - Jerryd Bayless
12 Sacramento - Jason Thompson
13 Portland - Brandon Rush
14 Golden State - Anthony Randolph
15 Phoenix - Robin Lopez
16 Philadelphia - Marreese Speights
17 Toronto - Roy Hibbert
18 Washington - JaVale McGee
19 Cleveland - J.J. Hickson
20 Charlotte - Alexis Ajinca
21 New Jersey - Ryan Anderson
22 Orlando - Courtney Lee
23 Utah - Kosta Koufos
24 Seattle - Serge Ibaka
25 Houston - Nicolas Batum
26 San Antonio - George Hill
27 New Orleans - Darrell Arthur
28 Memphis - Donte Greene
29 Detroit - D.J. White
30 Boston - J.R. Giddens

2. Round

1 Minnesota - Nikola Pekovic
2 Seattle - Walter Sharpe
3 Portland - Joey Dorsey
4 Minnesota - Mario Chalmers
5 LA Clippers - DeAndre Jordan
6 Portland - Omer Aşık
7 Miami - Luc Richard Mbah a Moute
8 Charlotte - Kyle Weaver
9 Chicago - Sonny Weems
10 New Jersey - Chris Douglas-Roberts
11 Indiana - Nathan Jawai
12 Sacramento - Sean Singletary
13 Sacramento - Patrick Ewing Jr.
14 Utah - Ante Tomic
15 San Antonio - Goran Dragic
16 Seattle - Trent Plaisted
17 Washington - Bill Walker
18 Phoenix - Malik Hairston
19 Golden State - Richard Hendrix
20 Seattle - DeVon Hardin
21 Dallas - Shan Foster
22 Miami - Darnell Jackson
23 Utah - Tadija Dragicevic
24 Houston - Maarty Leunen
25 Portland - Mike Taylor
26 Seattle - Sasha Kaun
27 San Antonio - James Gist
28 LA Lakers - Joe Crawford
29 Detroit - Deron Washington
30 Boston - Semih Erden Fazla sürpriz olmadı diyebiliriz bu draftta. İlk 2 sıra tam da beklenildiği gibiydi. Bizim için önemli yanı Ömer Aşık ve Semih Erden'in seçilmiş olması tabii. Portland tarafından 2. raundda 6. sırada seçilen Ömer Aşık'ın haklarının Chicago'ya devredildiğini de belirtelim.

The Unreasonable Man's Notebook- 5

*Evet kısa tatil sona erdi ve Ankara'ya dönmüş bulunmaktayım. Çabuk geçen tatillerden nefret ederim, bu da öyle oldu.
*Bodrum güzel yer; ama Marmaris'i tercih ederim. Belki de Marmaris'e alışık olduğumdandır.
*Yarı finaller hakkında bir şey yazamadık, 2 fotoğrafla geçiştirdik. Bu saatten sonra yazmanın bir anlamı olmaz herhalde. Blogu takip eden kişiler diğer bloglara da baktığı için dünya futbolundaki gelişmelerden haberdardır, o yüzden kasmaya gerek yok burda.
*Euro 2008 e çok sanşsız bir biçimde veda ettik. Son yılların en güzel oyununu oynadığımız maçta elenmek acı tabii. Gary Lineker işini biliyor. Alman büyüsü bu.
*Evet şanssız elendik biz haketmiştik de bütün gazete ve televizyonların bunu bağıra bağıra anlatmasını anlamıyorum. Buraya kadar şans yardımıyla gelmedik mi ki bu kadar yaygara kopartıyorlar biz haketmiştik diye.
*Bir de geçen gün hem Show tv de hem Kanal D de Milliler Avrupa 3. sü oldu yazıyordu. Ayıptır kardeşim. Rusya'yı grupta falan yenmiş olsak bi nebze de nedir bu uydurma 3. apoleti.
*Yukardaki durumu yurdum okullarındaki kronik hastalığa benzetirim. Bunu okuyan liseli arkadaşlar varsa bilirler bu durumu. Okulun herhangi bir takımı Türkiye Şampiyonası' na gidip gruptan çıkamaz yani yarı finale kalamazsa okulda Türkiye 5.si derler o takıma. Turnuvaya katılmış ve gruptan çıkamamış bütün okullara gitsen hepsi Türkiye 5. si dir. Kendi "0" çekse başka gruptaki takımların galibiyeti olsa bile yine 5. dir. Hayatımda böyle eziklik kompleksi görmedim, duymadım.
*The Incredible Hulk filmine gittim dün. Ang Lee' nin Hulk ından daha güzel olmuş bence. Sonunda çıkan Robert Downet Jr. abimiz o kısacık sürede bile inanılmaz rol çalmış. Tony Stark'ı böyle mükemmel oynayacak bir insan daha yoktur herhalde. Edward Norton biraz cılızlaşmış ama Bruce Banner zaten cılız adamdır, oyunculuğu tabii ki sağlam hala.Liv Tyler her zamanki gibi mıymıntı. Aslında filmi izlediğim sinemadaki ses düzeni rezaletti. Bir de dublajlıymış girince farkettim. Arada adamın biri sesi düzeltin dedi, iyice rezil ettiler. Konuşmaları bile duyamadık. Bodrum Cinemarine sinamasının Allah belasını versin. *Sinema demişken, bu sinemanın olduğu Oasis alışveriş merkezi hayatımda gördüğüm en karışık yerlerden biri. 5 yıl orda yaşasam yine istediğim yeri bulmak için bir saat dönerim. Nasıl bir yer orası öyle?
*120 ytl ye kıyıp Hırvatistan forması aldım, ama değdi. Tarihin en güzel milli takım formasıdır kanımca o damalı forma.
*O değil de "Çılgın Türkler" geyiğinden bir tek ben mi bıktım acaba?
*Bütün futbolseverlere Green Street Hooligans filmini izleyin, izlettirin derim ben.
*Hadi Dark Knight gel artık, daha fazla bekletme beni.
*Su sporlarında eğlence için binilen aletlerde farvorim ringodur. Ancak fly fish de inanılmaz zevkli bir olaymış. Yeni denedim. Ancak uzaktan görünüşe aldanmamak lazım zira üstündeyken çıktığınız yüksekliğin altınıza işetme kapasitesi çok yüksek. Yine deçok zevkli. Denemeyen varsa denesin derim.*Trabzonspor transfer şova devam ediyor. Song'u da kadrolarına kattılar. Bu sene ya batıracaklar ya coşacaklar bence. Ortası olmaz gibi.
*Trabzonspor demişken Gökhan Ünal saç ektirmiş, "oyunum ve yeni imajımla yeni sezona damga vuracağım" demiş gazetenin birine. Tipinde fazla bir değişiklik yok bence. Hala kel.
*Fotogol en son Louis Saha'ya Fenerbahçe, Saviola ve Carew'e Galatasaray forması giydirmişti baktığımda. Bu gazete üniversitede tez konusu olmalı bence.
* - Nasılsınız?
- İyilik valla senden naber diye bir konuşma duydum geçenlerde. Ne kadar ilginç insanlar var şu dünyada.
* Aragones geldi sayılır da, Güiza gelecek mi acaba? Gelirse çok sağlam iş yapar bence.
* Aragones'e olan nefretimin futbolla alakası yoktur. Hayatta en sevdiğim iki futbolcuyla (Raul ve Henry) yaşadığı münasabetlerdir ona olan hıncımın kaynağı. Futbol ve disiplin açısından Fenerbahçe'ye çok şey katabilir.
* TOEFL 'ı oldukça iyi bir dereceyle geçmişim. Keyfime diyecek yok o yüzden. Darısı FCE' nin başına.
* FCE dedim de sözlü sınavda kadın bana "sizin ülkeniz niye en çok futbolu seviyor" diye bir soru sordu. Ben bu soruyu Türkçe cevaplayamam ki İngilizce söyleyeyim. Ayıptır kardeşim.

Hadi kalın sağlıcakla...

Notebook

27 Haziran 2008 Cuma

23 Haziran 2008 Pazartesi

A Little Break

Efendim sınavlardan bunalan bünyeyi bi tatile çıkarmak lazımdı. Cumartesi'ye kadar Bodrum sahillerinde olacağım. Laptop bulamazsam yarı final maç yazıları yatar. Finalde burdayız. Şöyle bir gevşeyip dönmek lazım.

Otelde dev ekran yoksa dağıtmak lazım orayı.

İspanya 0 - 0 İtalya (pen. 2- 4)

Ölüm grubunda canlı kalmamış oldu bu maçla. İspanyollar yılların intikamını almayı başardılar. Aslında turnuvanın en sıkıcı maçlarından biriydi. İki takım da aman gol yemeyelim zihniyetinde olduğu için defans güvenliği ön plandaydı. Arada bir Silva tehlikeli yoklamalar yapsa da iki takım da birbirine fazla üstünlük sağlayamadı diyebiliriz. Zaten maçın böyle geçeceğini az çok herkes tahmin edebiliyordu. Bütün sene leblebi gibi gol atan Toni turnuvayı golsüz kapatmış oldu. Şanssızdı desek yersiz olmaz. Gattuso ve Pirlo'nun cezaları İtalya'yı çok etkilemiş. Romalılara bel bağladırlar; ama onlarda vasatı aşamadılar. Penaltılarda İtalya ne yapar eder alır bu maçı diyordum ama Casillas izin vermedi. Buffon sadece 1 penaltıda doğru yöne uçarken Casillas hepsinde doğru köşedeydi. İkisini de kurtardı nitekim. Kahramandır artık.
Bundan sonra Donadoni'ye "hadi hoşçakal" denir mi? Bence denir. Guiza kaçırdığı penaltı ile Kadıköy'e göz kırptı. Gelirse müthiş transfer olur. Aragones oralarda kalsa daha da iyi olur ama.

Bu arada yarı finaldeki 4 hocayla da ülke olarak bir şekilde ilgimiz var. Aragones Fener'e ha geldi, ha gelecek durumda, Löw ve Hiddink zamanında Fenerbahçe'den kovulmuş adamlar, Fatih Terim malum zaten.

32 yaşındaki Senna 'ya genç diyen spikeri ve "heyecanlı belli" diye onaylayan bloklararası efsane Ömer Üründül ' e ne diyeceksin ki?

Rusya-İspanya müthiş maç olmaya aday. Rusya mükemmel oynasa da ben Aragones'in Arshavin'i o kadar boş bıraktıracağına inanmıyorum. Mutlaka önlem alacaktır. İspanya final yolunda bir adım daha önde.

22 Haziran 2008 Pazar

Million Dollar Baby

Muhtemel


Hollanda 1 - 3 Rusya (Uzatma)

Bu ne ilginç turnuvaymış kardeşim. 3. çeyrek final maçında da grup birincisi evine döndü. Bugün İtalya İspanya'yı yollarsa evine çok ilginç bir durum oluşacak. Bu maç üzerinde öncelikle Arshavin' den bahsetmek lazım. İlk iki maçta cezası nedeniyle yoktu, 3. maçla başladı turnuvaya. Ancak öyle böyle bir 3. maç değil. O maçı ve Rusya'nın performansını gördükten sonra Rusya Hollanda' ya problem çıkarır demeyen var mıdır? Hollanda elbette bir adım öndeydi ama olaya Guus Hiddink faktörü de eklenince portakalların tedirgin olması doğaldı.. Hiddink sihirbaz gibi adam. Son 5 büyük turnuva da da takımlarını gruptan çıkarmayı başarmış. Hiçbiri de dev ülkeler değil. Öğrencisi Van Basten'i de mat etti zaten dün. Arshavin ve Pavlyuchenko turnuva sonrası transferin en gözde isimleri olacaktır kuşkusuz. Özellikle Arshavin. Dün yine nefis oynadı. Biraz gerçekçi olma zamanı. Şimdi yarı finaldeki iki sürprize bakın. Biri sadece son dakika golleriyle buraya gelen ne oynadığı futbolun güzelliğiyle ne de başka bir şeyle sadece balıyla öne çıkan Türkiye, diğeri bu müthiş Rusya. İnsanlara Türkiye'nin nesinin sempatik geldiğini anlamıyorum açıkçası. 4 sene önceki Yunanistan'ın savunma yapamayan versiyonu ama bir şekilde burada. Diğer taraftan Rusya gümbür gümbür geliyor.

Başka olaylara çok daldık maçı unuttuk. 120 dakika boyunca daha etkili olan Rusya'ydı. Boulahrouz kızının acısına rağmen çıktı 11 de oynadı. İyi oynayabildi mi? Hayır, fazlasını da beklememek lazımdı zaten o moralle. Ruslar bütün maç döktürdükten sonra işte yarı finaldeyiz nidaları atarken Nistelrooy bir yan topta ortaya çıktı. Bu adam bunları hep yapıyor. Sonraki 30 dakika ise tam bir Rusya şov. Portakallar tamamen oyundan düştüler uzatmalarda. Ruslar bir ara kim daha çok kaçıracak yarışına girselerde sonlara doğru golleri buldular ve "hadi evinize"
dediler. Hollanda bu, makus kaderidir zaten.

Rusya kupayı alır mı? Sihirbaz Hiddink en sonunda amacına ulaşır mı? Büyük sürprizlere hazırlıklı olun derim ben.

STAT: St. Jakob Park
HAKEMLER: Lubos Michel, Roman Slysko, Martin Balko (Slovakya)
HOLLANDA: Van der Sar, Ooijer, Mathijsen, Boulahrouz (Dk. 54 Heitinga), De Jong, Van der Vaart, Van Bronckhorst, Sneijder, Engelaar (Dk. 62 Afellay), Van Nistelrooy, Kuyt (Dk. 46 Van Persie)
RUSYA: Akinfeev, Kolodin, Ignashevitch, Anyukov, Zyryanov, Zhirkov, Semshov (Dk. 81 Bilyaletdinov), Semak, Saenko (Dk. 81 Torbinski), Pavlyuchenko (Dk 114 Yyhcev), Arshavin
GOLLER: Dk. 56 Pavlyuchenko. Dk. 112 Torbinski Dk. 116 Arshavin (Rusya), Dk. 86 Van Nistelrooy (Hollanda)
SARI KARTLAR: Dk. 51 Boulahrouz, Dk. 55 Van Persie, Dk. 60 Van der Vaart (Hollanda), Dk. 71 Kolodin, Dk. 103 Zhirkov, Dk. 111 Torbinski (Rusya)