Ölüm grubunda canlı kalmamış oldu bu maçla. İspanyollar yılların intikamını almayı başardılar. Aslında turnuvanın en sıkıcı maçlarından biriydi. İki takım da aman gol yemeyelim zihniyetinde olduğu için defans güvenliği ön plandaydı. Arada bir Silva tehlikeli yoklamalar yapsa da iki takım da birbirine fazla üstünlük sağlayamadı diyebiliriz. Zaten maçın böyle geçeceğini az çok herkes tahmin edebiliyordu. Bütün sene leblebi gibi gol atan Toni turnuvayı golsüz kapatmış oldu. Şanssızdı desek yersiz olmaz. Gattuso ve Pirlo'nun cezaları İtalya'yı çok etkilemiş. Romalılara bel bağladırlar; ama onlarda vasatı aşamadılar. Penaltılarda İtalya ne yapar eder alır bu maçı diyordum ama Casillas izin vermedi. Buffon sadece 1 penaltıda doğru yöne uçarken Casillas hepsinde doğru köşedeydi. İkisini de kurtardı nitekim. Kahramandır artık.
Bundan sonra Donadoni'ye "hadi hoşçakal" denir mi? Bence denir. Guiza kaçırdığı penaltı ile Kadıköy'e göz kırptı. Gelirse müthiş transfer olur. Aragones oralarda kalsa daha da iyi olur ama.
Bu arada yarı finaldeki 4 hocayla da ülke olarak bir şekilde ilgimiz var. Aragones Fener'e ha geldi, ha gelecek durumda, Löw ve Hiddink zamanında Fenerbahçe'den kovulmuş adamlar, Fatih Terim malum zaten.
32 yaşındaki Senna 'ya genç diyen spikeri ve "heyecanlı belli" diye onaylayan bloklararası efsane Ömer Üründül ' e ne diyeceksin ki?
Rusya-İspanya müthiş maç olmaya aday. Rusya mükemmel oynasa da ben Aragones'in Arshavin'i o kadar boş bıraktıracağına inanmıyorum. Mutlaka önlem alacaktır. İspanya final yolunda bir adım daha önde.
23 Haziran 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder