2 Ağustos 2009 Pazar

Kobe Bryant

Efendim malum Lakers' ın şampiyonluğu üzerine iki kelam etmek gerek; ancak zaten bugüne kadar herkes okuyacağını okuduğundan ben biraz daha özele inip Kobe Bryant üzerine bir şeyler söylemeye çalışacağım. Kobe'nin son yıllardaki gelişimi ve özellikle Michael Jordan'la karşılaştırılması üzerine....

-"Neden büyük harf kullanmadın" derseniz aşağıdaki yazı 15 Haziran tarihinde ekşi sözlüğe kobe bryant başlığı altına yazdığım yazının copy-paste ile buraya taşınmış halidir, o yüzden büyük harf bulunmamaktadır. Tekrar baştan yazmak istemediğim için direk buraya geçirmek durumunda kaldım. -

2004 yılında lakers finalde detroit pistons' a kaybedip darma duman olduğunda gelmiş geçmiş en iyilerden olabilmesi, hatta michael jordan'la kıyaslanabilmesi için önünde atması gereken çok büyük adımlar olan oyuncuydu. hatta phil jackson'ın o sezonu anlatan "ruhunu arayan takım" kitabını okumuş olanlar bilir, phil takım içindeki birçok sorundan kobe'yi sorumlu tutuyor, gm mitch kupchak'e kobe'yi yollaması için baskı yapıyordu. mitch'in ise kobe'nin önünde daha uzun bir kariyer olduğu gerekçesiyle bunu reddettiğini biliyoruz. hatta phil bir bölümde "seneye kobe varsa ben yokum" dediğini de söylüyor. o sene ayrılan phil jackson ve shaquille o'neal'ın ardından lakers tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşıyor, playoff dışında kalıyor, kobe'nin shaq' siz hiçbir şey olmadığı, michael jordan'la asla kıyaslanamayacağı söyleniyordu. işte o sezondan itibaren nba' in bu en antipatik adamının sonunda en saygı duyulan adamı haline geldiği yolculuğu başladı.

önce nba tarihine geçecek performanslar verdiği, bireysel gücününün sınırlarını gösterdiği (81 sayı, üç çeyrek 62 sayı, 4 maç üstüste 50+ sayı, 35 ortalama vs vs) sezonlar geldi. bu performanslar onu nba'in en iyi skorerlerinden biri olmaktan, en iyi skoreri seviyesine yükseltti ve ilk adımı atmış oldu; fakat bunun yetmeyeceği aşikardı. phil jackson'ın da dönüşüyle lakers yeniden bir yapılanmaya girmişti (bu dönemde shaq'in miami ile bir şampiyonluk kazandığını da hatırlatalım, bu durumun kobe'yi kamçılamış olması yüksek ihtimal). artık kobe'nin etrafındaki kalasların yerine daha iyi ve kaliteli oyuncular gelmeye başlamıştı. işte burada kobe çok önemli bir şey yaptı. lige girdiğinden beri eleştirilen egosunu minimum seviyesine indirmeyi başardı. bireysel limitlerinin sınırlarını zorlamasından sonra bunu yapması da ikinci adımı oldu. takımı için daha çok oynamaya, takım arkadaşlarına liderlik etmeye başladı. 2007-2008 sezonunun mvp'si olmayı başardı. gasol' un da katılımıyla eksik parçayı tamamlayan lakers o sezon batıyı 1. bitirip nba finaline kadar yükseldi. celtics'in geriden geldiği o 4. maç olmasa belki şampiyon da olabilirlerdi ama nihayetinde ezeli rakiplerine 4-2 kaybedip sezonu noktaladılar.

kobe istediğinde arkadaşlarını nasıl ön plana çıkarabileceğini göstermiş, oyununu bir üst seviyeye taşımıştı. yeniden zirveye çıkabileceğini gösterdiği o sezon attığı bir diğer büyük adımdı. en nihayetinde kariyerinin tek eksik parçasını tamamladığı bu sezona geliyoruz. özellikle kobe'nin geçen sezonki yenilgiden ne kadar hırslandığını da görebiliyoruz. 2008 finallerindeki basın toplantılarında hep neşeli ve şakacı olan, hatta boston'ın 24 sayıdan geri geldiği maç sonunda bile şaka yapmayı başaran kobe'nin gittiğini, yerine 25 sayı farkla maçı kazansa bile son derece ciddi bir şekilde sadece şampiyonluğu istediğini söyleyen bir kobe'nin geldiğini gördük. normal sezonda da mvp yarışını ikinci bitiren kobe, playofflar boyunca takımının en ihtiyaç duyduğu yerlerde sahneye çıkarak takımını nba finaline çıkardı ve en nihayetinde tecrübesiz magic'i yenerek kariyerinin tek eksik parçası olan nba final mvp'si ödülünü ve bir daha asla kazanamaz, shaq'siz yapamaz eleştirilerini toprağa gömerek çok istediği şampiyonluğu takımına kazandırdır. bunu da 30.2 sayı, 5.3 ribaund, 5.5 asist gibi etkileyici istatistiklerle yaptı (final ortalamaları 32.4 sayı, 5.6 ribaund, 7.4 asist)

artık bu saatten sonra nba'in şu anki en iyi oyuncusunun kim olduğunu tartışmanın lüzumu olmadığı açık. muadillerinin (tracy mcgrady, allen iverson, vince carter) nerede olduklarını biliyoruz. yeni jenerasyon süper starlardan da (lebron james, dwyane wade, carmelo anthony, dwight howard) hala bir gömlek üstün olduğu ortada. tarihteki yerini tartışabiliriz ama; kobe yukarıda kabaca anlatmaya çalıştığım evrimi geçirmeseydi müthiş yetenekli; fakat şımarık, egoist, itici bir yıldız olmaktan asla kurtulamaycak ve hiçbir zaman bu kadar büyük bir oyuncu olamayacaktı. lakin o gereken adımların hepsini atmayı başardı ve bugün bulunduğu seviyeye yükseldi. en iyi olduğunu kanıtladı. hala birkaç özel "hater" ı var; ama onların da içlerinde bir yerde artık saygı duyduklarını tahmin ediyorum.

en sonunda gelelim artık daha da çok konuşulmaya başlanacak kobe vs michael jordan olayına. baştan söyleyeyim şu anda hala michael jordan' ın gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olduğunu düşünüyorum. belki onu kobe' nin yarısı kadar sevmiyorum ama müthiş saygı duyuyorum. bir önceki cümledeki "hala" ibaresini kullanmamsa kobe'nin gittikçe o seviyeye yaklaşıyor olmasından ileri geliyor. iki oyuncuyu hangisi daha iyidir diye karşılaştırmada kullanabileceğiniz en somut argümanlar kazandıkları başarılardır. yoksa hangisi daha yetenekli, daha hırslı vb şeyleri karşılaştırmaya çalışırsanız işin içinden çıkamazsınız ( federer vs nadal, ronaldo vs messi, alex vs hagi vesaire vesaire). kobe ve jordan'ın da çıkıp birebir maç yapmadıklarını ve tabiiki en önemlisi aynı dönemde oynamamış olmalarını (kobe'nin çaylak sezonu var bir tek) göz önünde bulundurursak onları karşılaştırmak çok zor; fakat şu bir gerçek ki kobe artık michael jordan'la kıyaslanabilecek seviyeye yükseldi. hala jordan seviyesinde değil ama önce de söylediğim gibi giderek yaklaşıyor ve üç sene önce kıyaslanmayı haketmiyordu, artık hakediyor. vince carter olsun, lebron olsun diğer karşılaştırılan oyuncular bu seviyenin çok çok altındalar.

son bir cümleyle toparlayalım. artık kobe mi michael mı tartışmasının başladığı yerde insanların "ya bırak allasen", "yok artık" deme lüksleri kalmadı bence. kobe bryant dün gece itibariyle artık bu kıyaslamayı hakedecek seviyeye geldi. bu kıyaslamayı hakedecek tek oyuncu olduğunu gösterdi. jordan hala önde; fakat lakers'ın bu kadro ile daha en az 2 yıl şampiyonluğun en güçlü adayı olduğunu ve kobe'nin daha 30 yaşında olduğunu göz önüne alırsak kobe' nin eli güçlü. mj' e bir adım daha yaklaşabilir, aynı seviyeye gelebilir ve hatta onu geçebilir de. bekleyip göreceğiz...

4 yorum:

Beercholic dedi ki...

kelimesi kelimesine, noktası noktasına imzamı atarım altına. muhteşem bi yazı olmuş, eline sağlık..

Adsız dedi ki...

[B]NZBsRus.com[/B]
Dismiss Crawling Downloads With NZB Files You Can Instantly Search HD Movies, Games, MP3 Singles, Software and Download Them at Maxed Out Rates

[URL=http://www.nzbsrus.com][B]Usenet[/B][/URL]

Adsız dedi ki...

top [url=http://www.c-online-casino.co.uk/]online casinos[/url] brake the latest [url=http://www.casinolasvegass.com/]free casino games[/url] autonomous no deposit perk at the chief [url=http://www.baywatchcasino.com/]spare casino games
[/url].

Adsız dedi ki...

[url=http://www.casino-online.gd]online casino[/url], also known as accepted casinos or Internet casinos, are online versions of notable ("cobber and mortar") casinos. Online casinos okay gamblers to cheat and wager on casino games intellect the Internet.
Online casinos customarily invite odds and payback percentages that are comparable to land-based casinos. Some online casinos contend higher payback percentages payment reputation bust-up games, and some demand upon known payout level audits on their websites. Assuming that the online casino is using an aptly programmed non-specific concert-hall generator, detail games like blackjack sine qua non an established column edge. The payout slice as a replacement in the enlist of these games are established gone and forgotten the rules of the game.
Distinct online casinos sublease or grasp their software from companies like Microgaming, Realtime Gaming, Playtech, Cosmopolitan Run Technology and CryptoLogic Inc.